Yeni Düzenlemenin Detayları
BDDK’nın 13 Şubat 2025 tarihli ve 11152 sayılı kararıyla getirilen yeniliklere göre, tüketici kredilerinde vade süreleri kredi tutarına göre üç farklı dilime ayrıldı:
- 125.000 TL ve altı kredi tutarı: Krediler için otuz altı ay (36 ay) vade,
- 125.000 TL’nin üzerinde ve 250.000 TL’nin altında kredi tutarı: Krediler için yirmi dört ay (24 ay) vade,
- 250.000 TL’nin üzerinde kredi tutarı: Krediler için on iki ay (12 ay) vade.
BDDK, bu değişikliği gerçekleştirirken makro ekonomik verileri de göz önünde bulundurarak, piyasadaki gelişmeler ve risk değerlendirmeleri doğrultusunda kredi risklerinin minimize edilmesini amaçladığını ifade etti.
Eski Uygulamalarla Karşılaştırma
Önceki uygulamalarda kredi tutarına göre belirlenen vade sınırları daha farklıydı. Buna göre:
- 50.000 TL’ye kadar olan krediler: Otuz altı aya kadar vade imkânı,
- 50.001 TL ile 100.000 TL arası krediler: Yirmi dört aya kadar vade,
- 100.001 TL ve üzeri krediler: On iki aya kadar vade uygulanıyordu.
Yeni düzenleme ile birlikte, kredi tutarı sınırları yeniden belirlenmiş olup; kredi alan tüketicilerin ödeme güçleri ve bankaların risk yönetimi daha iyi değerlendirilmiş olacak. Böylece, daha yüksek kredi tutarlarına verilen kredilerde kısa vadeler uygulanarak, hem bankaların risk maruziyetleri azaltılmakta hem de tüketicilerin ödeme güçleri dikkate alınmaktadır.
Makro İstihati Adımlar ve Finansal İstikrar
BDDK’nın aldığı bu karar, makro ihtiyati tedbirlerin bir parçası olarak değerlendiriliyor. 09 Haziran 2022 tarihli ve 10222 sayılı karara dayalı olarak uygulanan önlemler, finansal sistemde yaşanabilecek olası dalgalanmaların önüne geçmeyi hedefliyor. Kurul, kredi verme süreçlerinde şeffaflık ve dengeyi sağlamak amacıyla, kredi tutarlarına göre vade sınırlarının belirlenmesinin, hem bankalar hem de tüketiciler açısından risklerin minimize edilmesine katkı sağlayacağını belirtti.
Tüketici ve Bankalar İçin Beklenen Etkiler
Yeni vade sınırlamaları, tüketiciler açısından kredi geri ödemelerinin daha disiplinli yapılmasına olanak tanırken, bankalar için de risk yönetiminde önemli bir kolaylık sağlayacak. Özellikle yüksek kredi tutarlarında uygulanacak kısa vadeler, kredi temerrütü risklerini azaltmayı hedefliyor. Finansal istikrarı sağlama amacına yönelik bu adım, ekonomik dalgalanmalar karşısında daha dayanıklı bir kredi piyasası oluşturulmasına katkı sunacak.
Tüketiciler, kredi başvurularını yaparken yeni vade sınırlarını dikkate alarak, ödeme planlarını daha sağlıklı bir şekilde düzenleyebilecek. Bankalar ise, kredi portföylerini yönetirken, bu güncel düzenlemeler ışığında risklerini minimize ederek, sürdürülebilir bir büyüme hedefleyebilecek.